Azerbaycan ve Türkiye edebiyatının ortak şairlerinden Mir Hamza Seyyit Nigari'nin yaşamı ve eserlerinin tanıtıldığı '2. Nigari Sempozyumu' Bakü'de başladı.
Türkiye, Azerbaycan ve bölge ülkelerinden 80'den çok akademisyenin çalışmalarıyla katıldıkları sempozyum, iki gün devam sürecek. Sempozyumda Nigari'nin yaşamı ve eserleri ile beraber , sufi edebiyatı, Azerbaycan'da sufizm ve Nakşibendilik gibi konular üzerinde durulacak. Aslen Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinden olan ve Amasya'ya hicret eden Nigari, 19'uncu asır Türk tasavvuf edebiyatının bilinen simalarından kabul ediliyor.
GÖNÜLLER SULTANI
Kafkas Üniversitesi bünyesinde çalışma gösteren Kafkas Araştırmaları Enstitülüsü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Rıhtım, Cihan Haber Ajansı'na(Cihan) Seyyit Nigari ile ilgili açıklamalarda bulundu. Rıhtım'a göre Seyyit Nigari tam bir gönül sultanı.
Nigari'nin Azerbaycan ve Türkiye için çok fazla çok büyük bir ortak kıymet olduğunun altını önemle çizen Mehmet Rıhtım, ''Bu sempozyumda Nigari'nin gönül dünyası, kalp dünyası, fikir dünyası, yaşamı , eserleri ve tesirleri bir taraftan incelenirken bir taraftan da hem Azerbaycan'da hem de Amasya'da yaşamını sürdüren Mir Hamza Nigari muhipleri ve o nesle ait olan vatandaşlar bir araya geldiler. '' diye belirtti .
Nigari'nin talebesi olmuş ve daha akabinde Azerbaycan'a dönerek onun yolunu devam ettirmiş olan Hacı Mahmut Efendi'nin torunu Orhan Kayıhan da yapmış olduğu duyuruda , Nigari'nin fikirlerine günümüzde daha çok büyük gereksinim duyulduğunu bildirdi. Nigari'nin, '' Ne Sünniyem ne Şia gerçek Müslümanın Müslüman'' dizelerine atıfta mevcut bulunan Kayıhan,'' Mir Hamza Nigari sanki yüzlerce sene önceden bu güne ışık tutmuş'' diye belirtti . Nigari'nin eserlerinde Orta Doğu'daki mezhepsel problemlere çözümler olduğunun altını önemle çizen Kayıhan, '' Ne Sünniyim ne Şia sözü fevkalade önemli. Şöyle bir gözünüzün önüne getirin Bağdat'ta, Suriye'de, Lübnan'da, Filistin Gazze 'de olanları '' diye belirtti .
Azerbaycan kültürel mirasının korunması ve tebliğini amaçlayan MİRAS isimli sivil cemiyet kuruluşu Başkanı Fariz Halilli de Cihan'a yapmış olduğu duyuruda , Nigari'nin Azerbaycan'da çok fazla iyi bilindiğine dikkat çekerek, '' Nigari'nin eserleri insanlarımızın hem hafızalarında hem de yaşantılarındadır '' diye belirtti . Bahsi geçen sempozyumun Hamza Nigari mirasının araştırılmasından başka temsil ettiği manevi yolu ve söz konusu yolun yolcularının geçmişte ve günümüzdeki eğitim metodolojisini öğrenmeyi amaçladıklarını bildirdi.
Nigari'nin bestelenen şiirlerinin yerel sanatçılar tarafından seslendirildiği sempozyum; Amasya Üniversitesi, Kafkas Araştırmaları Enstitüsü, Amasya -Azerbaycan Türkleri Sanat ve Dayanışma Derneği, Uluslararası Avrasya Araştırmaları Enstitüsü, ve Kültürel Mirasın Öğrenilmesine Destek Birliği(MİRAS) tarafından organize ediliyor.
MİR HAMZA SEYYİT NİGARİ KİMDİR?
Mir Hamza Seyyit Nigari, 1805'te Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde dünyaya geldi. Eğitimini Karabağ'da tamalayan Nigari Rusya'ya karşı tutumu dolayısıyla Amasya'ya hicret etmek mecburiyetinde kaldı. Kafkaslarda yetiştirdiği talebeleri ile dini değerlerin korunmasına çok fazla önemli katkılar mümkün kılan Nigari, 1886'da vefat etti. Nigarinin kabri Amasya'da Şirvanlar Camii'sinde mevcut bulunan türbede bulnmaktadır.
Türkiye'de şairin en çok fazla bilinen şiirinden bir parça:
Türkiye ve Azerbaycan'da
''Canan dileyen dağdağyi cana düşer mi?
Can isteyen endişeyi-canana düşer mi?
Girdik rehi-sevdaya cünunuz, bize namus gerek değil,
Ey dil ki, bu iş şana düşer mi?''
|