AZ TR RU EN
»Giriş Sayfam Yap »Favorilere Ekle »Sitene Ekle »Arşiv
ANASAYFA FOTO GALERİ VİDEO HABER İLETİŞİM
     
SON DAKİKA : Türk Devletleri Teşkilatı Üyeleri Anayasa Yargısı Konferansı kuruldu     Azerbaycan’ın siber güvenlik adımına yerli teknoloji üreticisinden destek     Güneş sistemini tartışan öğrenciler Azerbaycan yolcusu     Washington’da buluşan Türklerden şehit diplomatlara anma, Ermeni iddialarına tepki     Azerbaycan, Türkiye’nin ’Koruyucu Aile Sistemi’ tecrübesinden istifade edecek     Şuşa’daki Zafer Kurultayı’nda ’güç birliğine’ vurgu yapıldı     Azerbaycan, Ukrayna’ya insani yardım gönderdi     Azerbaycan’dan Pençe-Kilit Operasyonu’nda şehit olan asker için taziye mesajı     Rusya Devlet Başkanı Putin, Ermenistan Başbakanı Paşinyan ile görüştü     Aliyev: Ermenistan, Nahçıvan’a yapılacak yolların koordinatlarını vermedi     Dünya turuna çıkan Türk "mim" sanatçısı Kılıç, ilk durağı Bakü’de     Azerbaycan’a girişlerde Kovid-19 PCR testi sunma zorunluluğu kaldırıldı     BMC, Azerbaycan’a 170 otobüs daha ihraç etti     Bakan Çavuşoğlu, Azerbaycanlı ve Türkmenistanlı mevkidaşlarıyla telefonda görüştü     Aliyev, Ermenistan’ın ilişkilerin normalleşmesi için sundukları teklifi kabul ettiğini bildirdi     TÜRKSOY Genel Sekreterlik görevini Sultan Raev devraldı     AB: Ermenistan ve Azerbaycan’la barış için somut süreç başlatmaya karar verdik     Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile telefonda görüştü     Azerbaycan: Brüksel’de Ermenistan’la barış için önemli adım atıldı     Azerbaycan Kültür Bakanı Kerimov, Şuşa’nın ’Türk Dünyası Kültür Başkenti’ ilan edilmesini değerlendirdi    
Güncel Haberler Politika Ekonomi Kültürel Spor Karabağ Diaspora Türk Dünyası Dünya
» Başbakan Yıldırım: Suriye Suriyelilerin olmalıdır
17/12/2016 Yazdır

TBMM Genel Kurulunda, 2017 yılı bütçesi üzerine hükümet adına konuşan Başbakan Yıldırım, bütçenin Türkiye'ye ve millete hayırlı olmasını diledi.

FETÖ, bölücü terör örgütlerine karşı hayatını ortaya koyan, kahramanca mücadele eden ve bu uğurda şehit düşenlere, Allah'tan rahmet dileyen Başbakan Yıldırım, "Ülkemiz Türkiye, çok büyük hedefleri olan ve bu hedefler doğrultusunda geleceğe yürüyen bir ülkedir. Türkiye ile bayrağımızla, ülkemizle, milletimizle, bayrağımızla ne kadar gurur duysak yeridir. Bu aziz millete hizmet etme imkanı verdiği için Rabbim'e hamd ediyorum." diye konuştu.

"2016 Türkiye ve dünya için de kolay bir yıl olmadı"

Sıkıntılarla geçen bir yılın sonuna yaklaştıklarını kaydeden Yıldırım, "İnşallah önümüzdeki yıl, 2017, çok daha ferah ve aydınlık bir yıl olacak. Zira 2016 yılı hem Türkiye için hem de dünya için de kolay bir yıl olmadı. Vatan hainleri ve eli kanlı terör örgütleri, kirli ve karanlık emellerini her fırsatta gösterdiler." dedi.

Hayat hakkına, toplumsal huzura, kardeşliğe ve birliğe kasteden hainlerin, kanlı cinayetlerine yenilerini eklediklerine işaret eden Başbakan Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bizi birbirimize düşüreceklerini zannettiler, kardeşlik hukukumuzu bozmak istediler ama başaramadılar, asla başaramayacaklar. Terör karşısında milletçe bir olduk, beraber olduk, hep birlikte Türkiye olduk. 15 Temmuz'da bu Gazi Meclisimiz dünyanın en alçak saldırısına uğradığında siz değerli milletvekillerimiz örnek bir birlik tablosu sergilediniz. Milletvekillerimiz, vatandaşlarımız ile birlikte o alçak saldırı karşısında Meclisine sahip çıktı, milli iradeye sahip çıktı, milletin evini alçaklara, hainlere teslim etmediniz. Demokrasiye darbe vurmak isteyenler kaybetti, milli irade kazandı. Meşru hükümeti devirmek isteyenler kaybetti, milli irade kazandı."

"Suriye Suriyelilerin olmalıdır"
Musul'un terör örgütü DEAŞ'tan mutlaka temizlenmesi gerektiğini vurgulayan Başbakan Yıldırım, bunun için Ninova Mücahitleri'ne Başika Kampı'nda eğitim verdiklerini, Irak güvenlik kuvvetlerine gerekli desteği yapmayı teklif ettiklerini, Peşmerge ve koalisyon güçleriyle birlikte harekat içerisinde yer aldıklarını söyledi.

Yıldırım, "Buradaki hassasiyetimiz gerek Musul, gerek Telafer'in DEAŞ terör örgütünden temizlenmesiyle birlikte meydana gelecek bazı Şii milis gruplarca bir etnik katliama dönüşmesinin önüne geçmek, buradaki demografik yapının değişmesine yönelik yapılacak çalışmalardır. Bu konu bizim kırmızı çizgimizdir. Musul Musulluların olmalıdır, Telafer'deki yapı asla değiştirilmemelidir." diye konuştu.

Türkiye'nin Suriye'nin toprak bütünlüğüyle ilgili herhangi bir sorunu da bulunmadığını vurgulayan Binali Yıldırım, "Suriye'nin toprak bütünlüğü sağlanmalıdır. Suriye Suriyelilerin olmalıdır. Yarım milyondan fazla korumasız insanın kanına giren rejimin hayatiyetini sürdürmesi Suriye'de mümkün değildir. Oluşacak yeni yönetimin Suriye'yi teşkil eden bütün etnik yapıları temsil edecek şekilde oluşturulması ve tekrar bir istikrarsızlığa sürüklenmemesi en büyük hedefimizdir." şeklinde konuştu.

"Temaslar neticesinde kısmi ateşkes tesis edildi"
Başbakan Yıldırım, dünyanın gözü önünde tarih boyunca medeniyetlere yurt olmuş bu şehrin kuşatıldığını, çoluk çocuk demeden insanların katledildiğinin altını çizdi.

Rejim ve destekçilerinin saldırısı altında sivillerin tamamen savunmasız kaldığını aktaran Yıldırım, "Suriye'nin doğusunda on binlerce insanın hapsolduğu 6 kilometrelik alanda adeta bir can pazarı yaşandı. Kaçan binlerce aile sokaklarda perişan. Bu temaslar neticesinde kısmi ateşkes tesis edildi. Halep'te bulunan siviller, İdlib'e götürülmek üzere tahliyesi başladı. Bu ana kadar 7 bin 500 üzerinde sivil, Halep'ten ateşin ortasından, cehennemden adeta alınarak hayatları kurtarıldı ve İdlib'te hazırlanan yerlerine nakledildiler." ifadelerini kullandı.

"Fırat Kalkanı asla bir genişleme, istila hareketi değildir"
"Fırat Kalkanı asla bir genişleme, istila hareketi değildir." diyen Yıldırım, harekatın amacının DEAŞ terör örgütüne karşı temizlik yapmak ve Türkiye'nin güney sınırlarını ülkeye yönelik tehditlerden temizlemek, vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlamak olduğunu söyledi.

Harekat ile 2 bin kilometreden fazla alanın terör örgütleri DEAŞ, YPG ve PYD unsurlarından temizlendiğini ve buralara Türkiye'deki 17 binden fazla Suriyeli göçmenin yerleştirildiğini anlatan Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu:

"Bizim meselemiz Irak'ta, Suriye'de yaşayan Kürtlerle değil. Kürtlerle hiçbir meselemiz yok. Bizim meselemiz Kürtleri de Arapları da Türkleri de Türkmenleri de terör marifetiyle rahatsız eden, yerinden yurdundan eden PKK, onun uzantıları PYD ve YPG'yledir. Bunun bilinmesinde fayda var. Bazen bu konu maalesef farklı şekilde dünya kamuoyuna anlatılmakta, adeta Suriye'deki, Irak'taki Kürtlere düşman olduğumuz algısı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Adı PKK olsun, adı PYD olsun, adı YPG olsun bilmem ne olursa olsun bunların alayı teröristtir, terör gruplarıdır. Bunların asla ve asla bizim nezdimizde hiçbir yeri yoktur.

"Yönetim sistemi, seçilmiş cumhurbaşkanlığı modeliyle uyumlu değil"
Başbakan Yıldırım, karşılarına çıkarılan "367 icadı" nedeniyle cumhurbaşkanını seçemediklerini ve 2007 yılında referandum kararı aldıklarını anımsatarak, bunun sonucunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez milletin oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanı olarak göreve başladığını bildirdi.

"Tabiidir ki seçilmiş Cumhurbaşkanlığı modeliyle uyumlu olmayan yönetim sistemimizdeki çelişkiler de daha fazla gün ışığına çıktı." diyen Yıldırım, mevcut durumda artık anayasa ve yönetim sisteminde deşikliğin öncelikli mesele haline geldiğini vurguladı.

"Siyasetçinin asli görevi sorun çözmek"
CHP temsilcisinin "Değişikliğin ne olacağını, anayasanın arkasında kim olacağını" sorduğunu aktaran Yıldırım, "Buradan açıkça söylüyorum, bu anayasanın arkasında 316 imzası olan AK Parti olacak. Bu anayasanın arkasında uzlaşarak ülke sorununu çözmede siyaset üstü bir anlayış gösteren MHP olacaktır. Bu anayasanın arkasında Meclis onay verdiğinde milletin önüne giderse 79 milyon vatan evladı olacak. Tabii bu kapı, ana muhalefet partisine de sonuna kadar açıktır. Bekliyoruz." diye konuştu.

Siyasetin ve siyasetçinin asli görevinin, ülkenin sorunlarını çözmek için sorumluluk almak ve ülkenin önünü açmak olduğunu ifade eden Yıldırım, kendisine laf atılması üzerine, "Herkesin oy hakkı var." karşılığını verdi.

Kıbrıs meselesi
Binali Yıldırım, Kıbrıs meselesinin de uzun zamandır gündemdeki yerini koruduğunu belirterek, "Kıbrıs'taki duruşumuz da çok nettir. Kıbrıs'ta eğer bir çözüm olacaksa bu çözüm mutlaka adil bir yönetişim, dönüşümlü başkanlık, iki tarafın haklarına, hukukuna, toprak haklarına, mülkiyet haklarına saygı göstereceği ve Türkiye Cumhuriyeti'nin etkin garantörlüğünü temin edecek bir çözüm olmalıdır. Ortaya çıkacak çözüm mutlaka ve mutlaka KKTC'de yaşayan soydaşlarımızın vereceği karar olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

"Biz de AB'nin gidişinden kaygılıyız"
Avrupa Birliği-Türkiye ilişkilerinde de inişli çıkışlı dönemler yaşandığını, Türkiye'nin 1960'lı yıllardan beri AB'ye üyelik beklediğini ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti:

"AK Parti döneminde özellikle tam üyelik müzakerelerinin başlaması kararı alınmış, bu konuda önemli mesafeler katedilmiştir. Gelinen bu noktada, AB maalesef bir kafa karışıklığı içerisine girmiştir. Buradaki temel problem AB siyasetçilerinin seçim zamanı geldiğinde seçim kaygılarını ve seçim kazanma heveslerini tatmin etmek için Türkiye'yi seçim kampanyasına dahil etmek gibi bir hastalıktır. Önümüzde 5 AB ülkesinde devlet başkanlığı, hükümet başkanlığı seçimleri olacaktır. Bu önümüzdeki süreçte Türkiye bol bol yine Avrupa'da konuşulacak. Avrupa'nın bütün demokratik değerlerinden yanayız. Sadece Avrupa için değil, ülkemiz, insanımız hak ettiği için her türlü demokrasiye yönelik, insan haklarına yönelik, yapısal reformlara yönelik düzenlemeleri bugüne kadar yaptık.

Bizim rahatsız olduğumuz şey çifte standarttır. Çifte standartlardan yana değiliz. Örnek; 'Fransa'da olağanüstü hal kararı alınca saygılı, Türkiye'de darbe olunca kaygılı, OHAL kararı olunca kaygılıyız'. Bu işte çifte standart. Türkiye bunu kabul etmez. AB'nin bu çifte standart anlayışından dolayı biz de AB'nin gidişinden kaygılıyız. Ümit ederim bütün bu olanlardan sonra AB'de hala vizyon sahibi, Birliğin geleceğini düşünen liderler mevcut olmaya devam edecektir. Türkiye bugüne kadar verdiği her sözün arkasında durmuştur. Şimdi zaman, AB'nin verdiği sözlerin arkasında durma zamanıdır, vizeyi kaldırma zamanıdır, Gümrük Birliği'ni güncelleme zamanıdır, söz verdiği göçmenlere, mültecilere yönelik yardımları gönderme zamanıdır. Laf değil, şimdi icraat zamanıdır."

 
Hava Durumu
Kurlar
 USD :  1.7
 EUR :  1.8109
 GBP :  2.1183
 TRY :  0.0525
 EUR/USD :  1.0652
YAZARLAR
İbrahim NƏBİOĞLU
100-cü GÜN
Dr. Nazim CEFERSOY
Azərbaycan-Türkiyə münasibətlərinə sabotaj cəhdləri var
Dr. Hatem CABBARLI
Nikol Paşinyanın siyasi-psixoloji portreti və Dağlıq Qarabağ münaqişəsi - TƏHLİL
Dr. Asif KURBAN
Bağımsızlığa Giden Yolda: 20 Ocak
Necdet SİVASLI
Azerbaycan Türkleri’nde "Ahır Çerşenbe" geleneği...
Araz ASLANLI
Şuşa Beyannamesi bölgesel barış ve iş birliğinin teminatı
Arif KESKİN
Sitem Ve Aklın Yolu
Dr. Afgan VELİYEV
Azərbaycan Cümhuriyyəti Parlamentinin ilk qadın əməkdaşı
Selçuk DÜZGÜN
AzerbayCAN’ımızdan Ne İstiyorlar?
Dr.Alesker ALESKERLİ
“Avrupa Parlamentosunun Kararı Ermenistan’ın Keyfini Kaçırdı”
Dr. Sinan OĞAN
Karabağ’da Olası Bir Savaşa Ne Kadar Hazırlıklıyız?
Dr. Cavid VELİYEV
Karabağ Zaferi’nin birinci yılında güney Kafkasya
Dr. Rövşen ŞAHBAZOV
29 Ekim Sabahı Uyanırken…
ÇOK OKUNANLAR bu hafta | bu ay
İstatistik
 
Haberleri referans göstererek yayımlayabilirsiniz.  NewsAze.com Azerbaycanla ilgili dünya genelinde çıkmış haberleri 4 dilden okuyucularıyla paylaşmaktadır.

Partnerler
www.tureml.com      www.haberaze.com     www.turkiyedeneval.com     www.evaxtar.az    www.turaltrade.com

Asersoft