AZ TR RU EN
»Baş səhifəm et »Seçilənlərə əlavə et »Sayta əlavə et »Arxiv
Baş Səhifə Foto Galeriya Video Xəbər Əlaqə
     
SON DƏQİQƏ : Türkiyəli professor: “Minaların yükü Azərbaycanın üzərində qalmamalıdır”     Azərbaycanla Ermənistan arasında sülh sazişi Cənubi Qafqazda inteqrasiyanın inkişafına xidmət edəcək      Ərdəbil vilayətində fəallar kəndlərin orijinal türk adlarının bərpasını tələb edir     Paşinyan Putinlə qapalı görüşün detallarını AÇIQLADI     Şərqi Azərbaycan məhkəməsi uşağına Türkay adı ilə şəxsiyyət vəsiqəsi ala bilməyən ailənin şikayətini təmin edib     Fransadan Bakı-İrəvan danışıqlarına REAKSİYA - Paris nə istəyir...     Türkiyədə yaşayan milli fəal Arəş Məkaridustun qardaşı Sulduz kəşfiyyat idarəsində dindirilib     Şuşa və Ağdamla yanaşı, digər ərazilərə də gedə biləcəyik     Azərbaycanda yeni virus TƏHLÜKƏSİ - "İnsanları təşvişə salırlar"     Urmiyə gölünün su səviyyəsi sürətlə azalır     Azərbaycanın analoji addım atmaq hüququ var     Şuşada keçirilən Qurultayın çox böyük tarixi mənası var     Gürcüstan Prezidenti azərbaycanlı gənclə görüşüb     Tanınmış azərbaycanlı alim ABŞ-da vəfat etdi     Azərbaycan-Qırğızıstan sənədləri imzalanıb     "Milli hərəkatımız İranda siyasi alternativ olma yönündə addım atmalıdır”     Türkiyənin 40 rektoru Azərbaycana gəlir     Ermənistan mina terrorunu dəstəkləyən və həyata keçirən ölkədir      Türk dövlətlərinin nazirləri Şamaxıda görüşəcəklər     Tehranda insan haqları vəkili Məhəmmədrza Fəqihinin məhkəməsi keçirilib    
Son Xəbərlər Hadisə Siyasət İqtisadiyyat Mədəniyyət İdman Qarabağ Diaspora Türk Dünyası Dünya
YAZARLAR Dr. Nazim CEFERSOY
12
14
16
18
01/03/2014 10:03
Ukrayna`da Karabağ Senaryosu Devrede

Ukrayna son dönemlerde uluslararası gündemin en popüler konularının başında geliyor.

Gündemi az da olsa takip eden herkesin de iyi bildiği gibi geçen sene Kasım sonu Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç`in AB ile imzalanması öngörülen ortaklık anlaşmasını Rusya`nın baskısı ile imzalamaktan vazgeçmesi sonrası ülke karıştı.

Yanukoviç yönetiminin baskıcı politikaları ve giderek artan ekonomik sorunlar nedeniyle iyice huzursuz olan kitleler muhalefetin önderliğinde Kiev`in Bağımsızlık Meydanın`da gösterilere başladı. İktidar ve Rusya karşıtı sloganlar eşiğinde başlayan ve yaklaşık 90 kişinin ölümüne neden olarak sert önlemlere rağmen giderek genişleyen gösterilerin sonunda Şubat ayında Ukrayna`da iktidar devrildi ve Yanukoviç Kiev`den kaçtı.

Halen yasal devlet başkanı olduğunu ireli süren Yanukoviç`in ise bazılarına göre ülkenin doğusundaki Harkiv`de, kimilerine göre ise Rusya`da bulunduğu iddia ediliyor. İpleri eline alan muhalefet ise eski devlet başkanı hakkında halka silah kullandığı gerekçesi ile “kırmızı bülten” çıkarttı.

Özellikle son 10 yılı siyasi açıdan çok hareketli geçiren Ukrayna`nın kısa zamanda durulması ise zor gözüküyor. Bu aşamada ülkenin stratejik yönünün Batı`ya çevrilmesinden yana olan eski muhalefet/yeni iktidarın önünde bir an önce çözümü beklenilen önemli iç ve dış sorunlar var.

Bu sorunlar çözülmezse sonları 2005 yılında iktidara gelen, ancak sonradan iktidarı Yanukoviç`e kaptıran turuncu devrimcilerin kaderi gibi olabilir.

Mevcut koşullarda yeni iktidarın çözmesi gerek iki temel sorun var: ülkeyi sıkıntılı sosyo-ekonomik durumdan çıkarmak ve ülkenin bütünlüğünü sağlamak. Gelişmelere bakacak olursak öncelikli mesele ülkede iyice sezilmeye başlayan bir bölünme ya da Türkiye`deki moda tabirle “paralel iktidar” sorunu.

Mevcut geçici iktidar Batı Ukrayna ile Kiev`de otoritesini sağlamaya başlasa da, Yanukoviç`in kalesi sayılan Doğu Ukrayna için bunu demek henüz mümkün değil. Ukrayna`nın esas sanayi bölgesi olan bu coğrafya başına buyruk hareket edeceğini sinyallerini vermiş durumda. Bölgeden yükselen taleplerin ülkenin federasyona dönüşmesi, yeni merkezi iktidarı tanımama ve bölünmeye kadar uzanan geniş bir yelpazede sıralandığı gözlemleniyor.

Bu sürecin merkez üssü ise nüfusunun yarıdan fazlasını Rusların oluşturduğu, özerk cumhuriyet statüsüne sahip, Rus Karadeniz filosunun bulunduğu ve Rusya ile sınırı bulunan Kırım oluşturuyor. Dahası, Kırım Rus resmi çevrelerinde ağırlıklı olarak benimsenen yaklaşıma göre, Ukrayna`ya kalması halen tartışmalı olan bir bölge.

Kırım`da Karabağ`dakine benzer bir senaryo devreye sokulmuş durumda. Zaten Kırım Özerk Cumhuriyeti’nin başkenti Simfirepol`da son bir kaç günde yaşanan olaylar da açıkça buna işaret ediyor. Nitekim önce, Doğu Ukrayna bölgelerinin çeşitli düzeydeki yönetim temsilcileri bir toplantı yaparak yeni merkezi yönetimi tanımadıkları anlamına gelen bildirge yayınladılar. Ardından Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu toplanarak bölgenin Rusya`ya bağlanmasına karar vermek için toplandı.

Yaklaşık 2 milyonluk bölge nüfusunun en az yüzde 12`sini oluşturduğu belirtilen Kırım Tatarlarının parlamento önünde kalabalık bir grupla gösteri yaparak bu toplantıyı engelleme çabaları karşı grubun direnişine rağmen başarıya ulaştı. Fakat taraflar arasındaki gerginliğin kavgaya dönüşmesi sonucunda bir kişinin ölmesi ise durumun ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor. Bu süretçe Kırım`da Tatarlar ile Ukraynalılarının ortak hareket etmesi ise dikkatlerden kaçmıyor.

Keza, durumun ciddiyetini ortaya koyan bazı hususlar ise Rusya eksenli gelişmeler. Kırım`daki Rus nüfusun önemli bir kısmına Rusya vatandaşlığı verildiği de öteden beri bilinen bir husus. Tam da bu günlerde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin`in Ukrayna sınırdaki askeri birlikleri alarm düzeyini yükseltmesi manidar. Keza Rusya milletvekillerinin Kırım`ı ziyareti önemsenmesi gereken hususlardan. Şu aralar sosyal medyada bazı Rus askeri araçlarının Ukrayna sınırını geçtiği iddiaları yer alıyor.

Son olarak Kırım Parlamentosu ile Başbakanlık binasının kimliği belirsizlik silahlı kişilerce işgal edildiği ve Ukrayna bayrağının gönderden indirilerek yerine Rusya bayrağının çekildiği gelen haberler arasında.

Gelişmeler karşısında geçici Ukrayna yönetiminin Batı’yı devreye sokmağa çalıştığı gözlemleniyor. Sorunun çözümü için ABD Dışişleri Bakanı Kerry`nin Rus meslektaşı Lavrov`la yoğun telefon trafiği yürüttüğü, AB ve NATO yetkililerinin de verdikleri demeçlerle ve yaptıkları görüşmelerle sürece dâhil olmaya çalıştığı biliniyor. Doğrusu Rusya ile Batı arasında Kırım merkezli bir Ukrayna krizi hiç de uzak bir ihtimal değil. Yine de her iki tarafın Gürcistan olayından sonra şimdilik daha dikkatli hareket etmeye çalıştığını söylemek mümkün.

Kırım`daki olaylar karşısında Türkiye`nin pasifliği ise dikkati çeken başka bir husus. Bundan Türkiye`nin iç iktidar kavgası ile yerel seçimlere kilitlenmiş olmanın yanı sıra, yeni bir dış politika macerası yaşamama arzusunun önemli etkisi var her halde. Öte yandan, bazıları bu süreci 1774 Küçük Kaynarca barışına istinaden Kırım`ın Türkiye`ye verilmesine yol açacak hayaller peşindeyken, bazıları da Rusya ile 38 milyar dolarlık ticaret hacmini öne sürerek konuya hiç bulaşmamayı öneriyor. Ancak Kırım`da işleri iyice kızışırsa, bunun ilk mağdurları arasında Tatarların olacağını kimse unutmamalı ve bir an önce bu konuda Rusya ile Ukrayna nezdinde gerekli girişimler yapılmalı.

Burada stratejik anlamda önemli olan husus Kırım konusunun iç dinamikler bağlamında Rus-Tatar, diş boyutta ise Rusya-Türkiye çatışması olarak algılanmasına engel olmaktır. Nitekim, Tatarların Kırım`daki süreçte mücadelenin en ön sırasında hatta Ukraynalılardan önde bulunması stratejik anlamda doğru değil. Bu durum bölgede demografik, siyasi, ekonomik, yönetsel etkinlik ve güvenlik olanakları bağlamında Tatarlardan karşılaştırılmayacak kadar güçlü olan Rus çoğunluğunun ve Rusya`nın en güçlü hamlelerinin ilkin hedefi olmak anlamını taşıyor.

Keza bu durum Kırım Tatarlarının bölgedeki varlığına karşı hayati tehlikeleri beraberinde getirebilir. Kırım Tatarları bölgenin Rus etkisine kaymasının karşısında durmalı, ancak bunu Ukrayna devletinin ve yerli Ukraynalılarının yanında kendi reel gücüne uygun olarak, küçük müttefik olarak yapmalı. Tabii ki, Türkiye de bu sürecin azami kayıpla atlatılmasında ve Tatarlara yönelik olası Rus tepkisinin yumuşatılmasında faal rol almalı.

Önceki Yazılar :
 
Hava Vəziyyəti
Məzənnələr
 USD :  1.7
 EUR :  1.8198
 GBP :  2.1173
 TRY :  0.0522
 EUR/USD :  1.0705
YAZARLAR
İbrahim NƏBİOĞLU
100-cü GÜN
Dr. Nazim CEFERSOY
Azərbaycan-Türkiyə münasibətlərinə sabotaj cəhdləri var
Dr. Hatem CABBARLI
Nikol Paşinyanın siyasi-psixoloji portreti və Dağlıq Qarabağ münaqişəsi - TƏHLİL
Dr. Asif KURBAN
Bağımsızlığa Giden Yolda: 20 Ocak
Necdet SİVASLI
Azerbaycan Türkleri’nde "Ahır Çerşenbe" geleneği...
Araz ASLANLI
Şuşa Beyannamesi bölgesel barış ve iş birliğinin teminatı
Arif KESKİN
Sitem Ve Aklın Yolu
Dr. Afgan VELİYEV
Azərbaycan Cümhuriyyəti Parlamentinin ilk qadın əməkdaşı
Selçuk DÜZGÜN
AzerbayCAN’ımızdan Ne İstiyorlar?
Dr.Alesker ALESKERLİ
“Avrupa Parlamentosunun Kararı Ermenistan’ın Keyfini Kaçırdı”
Dr. Sinan OĞAN
Karabağ’da Olası Bir Savaşa Ne Kadar Hazırlıklıyız?
Dr. Cavid VELİYEV
Karabağ Zaferi’nin birinci yılında güney Kafkasya
Dr. Rövşen ŞAHBAZOV
29 Ekim Sabahı Uyanırken…
ən çox oxunanlar bu həftə | bu ay
İstatistik
 
Haberleri referans göstererek yayımlayabilirsiniz.  NewsAze.com Azerbaycanla ilgili dünya genelinde çıkmış haberleri 4 dilden okuyucularıyla paylaşmaktadır.

Partnerler
www.tureml.com      www.haberaze.com     www.turkiyedeneval.com     www.evaxtar.az    www.turaltrade.com

Asersoft