Nevruz, tabiatın adeta derin uykusundan uyandığı, insanların doğadaki değişiklikleri hissettiği önemli bir gündür. İnsanoğluna, tabiatın uykudan uyanması ayrı bir moral verir ve sevindirir.
Nevruzu tüm Türk toplumu geçmişten bugüne benimsemiş ve kutlamıştır. Türk dünyası, Nevruz kutlamalarında dostluk, kardeşlik, barış ve sevgi gibi insanı mutlu kılan ve kuşaktan kuşağa aktarılan değerleriyle baharı karşılamaktadır.
Anadolu'da, Orta Asya'da, Kafkaslar'da ve Ortadoğu'da yüzyıllardır coşkuyla kutlanan Nevruz, Türk kültürünün ayrılmaz bir ögesi olarak günümüze kadar ulaşmış, kardeş ülke ve topluluklarla aramızdaki tarihsel ve kültürel bağların seçkin bir örneğini oluşturmuştur. Kardeş ülke can Azerbaycan, bu önemli günü önemsemekte, hatta milli bir gün olarak kutlamaktadır.
Nevruz ayrıca UNESCO tarafından 2009 yılında "Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi" ne alınmış, Nevruz günü Birleşmiş Milletler tarafından “Uluslararası Nevruz Günü” olarak ilan edilmiştir.
İlkbaharın gelişi dolayısıyla düzenlenen kültürel etkinlikler, toplumlarda barış kültürünün yeşermesine katkıda bulunmakta, sevgi, saygı ve hoşgörünün toplum yaşamındaki vazgeçilemez önemini anımsatmaktadır. Biz millet olarak Nevruzu önemli bir başlangıç olarak kabul ederiz. Allah’ın biz insanoğluna dünyada sunduğu bereketleri, nimetleri görürüz ve hissederiz.
Her toplumda ayrı bir yeri vardır. Bazı toplumlar Allah’ın Dünya’yı yarattığı gün olarak kabul eder, bazıları ise insanoğlunun ilk yaratıldığı gün..
Prof. Dr. Necdet ÜNÜVAR
Adana Milletvekili
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı
Türkiye - Azerbaycan Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkan