AZ TR RU EN
»Baş səhifəm et »Seçilənlərə əlavə et »Sayta əlavə et »Arxiv
Baş Səhifə Foto Galeriya Video Xəbər Əlaqə
     
SON DƏQİQƏ : Türkiyəli professor: “Minaların yükü Azərbaycanın üzərində qalmamalıdır”     Azərbaycanla Ermənistan arasında sülh sazişi Cənubi Qafqazda inteqrasiyanın inkişafına xidmət edəcək      Ərdəbil vilayətində fəallar kəndlərin orijinal türk adlarının bərpasını tələb edir     Paşinyan Putinlə qapalı görüşün detallarını AÇIQLADI     Şərqi Azərbaycan məhkəməsi uşağına Türkay adı ilə şəxsiyyət vəsiqəsi ala bilməyən ailənin şikayətini təmin edib     Fransadan Bakı-İrəvan danışıqlarına REAKSİYA - Paris nə istəyir...     Türkiyədə yaşayan milli fəal Arəş Məkaridustun qardaşı Sulduz kəşfiyyat idarəsində dindirilib     Şuşa və Ağdamla yanaşı, digər ərazilərə də gedə biləcəyik     Azərbaycanda yeni virus TƏHLÜKƏSİ - "İnsanları təşvişə salırlar"     Urmiyə gölünün su səviyyəsi sürətlə azalır     Azərbaycanın analoji addım atmaq hüququ var     Şuşada keçirilən Qurultayın çox böyük tarixi mənası var     Gürcüstan Prezidenti azərbaycanlı gənclə görüşüb     Tanınmış azərbaycanlı alim ABŞ-da vəfat etdi     Azərbaycan-Qırğızıstan sənədləri imzalanıb     "Milli hərəkatımız İranda siyasi alternativ olma yönündə addım atmalıdır”     Türkiyənin 40 rektoru Azərbaycana gəlir     Ermənistan mina terrorunu dəstəkləyən və həyata keçirən ölkədir      Türk dövlətlərinin nazirləri Şamaxıda görüşəcəklər     Tehranda insan haqları vəkili Məhəmmədrza Fəqihinin məhkəməsi keçirilib    
Son Xəbərlər Hadisə Siyasət İqtisadiyyat Mədəniyyət İdman Qarabağ Diaspora Türk Dünyası Dünya
YAZARLAR Necdet SİVASLI
12
14
16
18
06/02/2015 02:17
“Soykırımdan Bahsetmek Abesle İştigaldir…”

MHP Milletvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, son günlerde gündeme getirilmeye çalışılan Ermeni iddiaları ile ilgili geniş açıklamalarda bulundu.

Halaçoğlu, açıklamalarında “Ermeni meselesinde arşivlerde Türklerin çekineceği hiçbirşey yoktur. Soykırım vardır diyenlerin ya bu konuda bilgileri yoktur,ya da ihanet içindedirler” diyor. Yıllardır Ermeni yalanları içinde yer alan “soykırım” iddialarının çürütülmesi için konunun siyaset dışına çıkarılıp, tarihçilere bırakılması gerektiğini yazdığımız her yazıda vurguladık. Bugün, aynı görüşteyiz.

Halaçoğlu da yaptığı açıklamada “Türkiye Birleşmiş Milletler (BM)’ye tarihçiler komisyonu kurulmasını önermeli ve bunun hayata geçirilmesi içi çalışmalıdır” diyor. Bu konudaki görüşleri de şöyle: “Türk Devletinin kendisini savunması için öncelikle devleti yönetenlerin “Her şeyi biz biliyoruz” demekten vazgeçmesi lazım. Bir danışmanlar kurulu oluşturulmalıdır ama bu da Etyen Mahçupyan gibi isimlerden kurulmamalıdır. Devlete zaten karşı çıkan, soykırım olduğunu savunan Halil Berktay gibi isimlerle, “ahiren” kelimesini “önceden” diye telaffuz edenlerden oluşturmasınlar. Bu işi bilen, doğru düzgün isimlerden kurulmalıdır.

Bu kurula danışılmalıdır. Bir strateji belirlenmelidir. Ama maalesef Türkiye’nin bir strateji belirlemek gibi bir hedefi de yok. 2015 geldi. Biz parlamento heyeti olarak İsveç’e gidecektik, 4 bakan hakkındaki yolsuzluk oylaması nedeniyle gidemedik. Şimdi İtalya’ya gideceğiz. Ama sadece parlamento heyetlerinin bunları yapmasıyla bu iş çözülmez. Bu olay tabi ki artık ilmî boyuttan çıkmış, siyasî boyuta girmiştir. BM’de siyasî olarak çok etkili olacak şekilde bütün ülkelere çağrıda bulunulmalıdır.

“Buyurun, biz tarihimizle yüzleşeceğiz. Ermeniler de Fransızlar da Amerikalılar, İngilizler ve Ruslar da yüzleşsin. Hodri meydan!” desinler. Bakalım bu durumda tarihçiler komisyonuna Fransa, İngiltere, ABD ya da Rusya eleman verecek mi?”

Bizim bütün sıkıntımız, Ermeni iddiaları karşısında savunmasız kalmamızdır. Bunun yanında bu konunun siyasi boyutunda da başarılı olamayışımızdır. Bu iki konu yan yana gelince Ermeni iddiaları karşısında bir şey yapamıyoruz. Hakkımızı savunamıyoruz. İsteklerimizin yerine getirilmesini sağlayamıyoruz. Bakın, arşivler ortada. Çekinebileceğimiz hiçbir şey de yok. Bugün bizi soykırım yapmakla suçlayan Ermeniler, aslında en büyük soykırımı yapmış olanlardır. Anadolu’da da yapmışlardır, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’ında da yapmışlardır. 1915 ve öncesi arşivlerin ortaya konulmasında asıl sıkıntıya düşecek olanlar Ermenilerdir.

Halaçoğlu’da buna değiniyor ve şunları söylüyor: “Türklerin çekineceği hiçbir şey yoktur. Sason İsyanı 1895’te çıkmıştır. Bunun için Avrupa’dan gelen heyet Sason’da Ermenilerin suçsuz olmadığını belirtmiştir. Aynı şey Adana ve diğer isyanlar için de geçerli. Hatta Ermeniler kendilerini desteklemeyen Ermenilere de zulmetmişler, onları da öldürmüşlerdir. Bunların hepsi tespit edilmiştir. Osmanlı Devleti’nin ya da Türklerin çekineceği hiçbir şey yoktur çünkü mahkemeye çıkarılan ya da tutuklanan Ermenilerle ilgili tutanaklarda kesinlikle o bölgenin keşişinin, rahibinin de imzası vardır.

Evlere yapılan baskınlarda ele geçirilen suç delilleriyle ilgili tutanaklarda da bölgenin din adamlarının imzaları, mühürleri var. Mahkeme safahatı çok ciddi geçmiştir. Mahkeme edilen kişi “Bugün konuşacak halde değilim” diyerek erteleme istediğinde ertelenmiştir. Böyle adil bir yargılama yapılmıştır. Üstüne üstlük Batılılar araya girerek yargılanıp mahkûm olan şahısları serbest bıraktırmıştır. Bunlar herkesin gözünün önünde olmuştur. Ermenilere devlet tarafından yapılmış bir zulüm vs. asla yoktur. Bir takım kesimlerle kendi aralarındaki çatışmalardan kaynaklanan hadiseler olmuştur.

Özellikle Doğu ve Güneydoğu’da Osmanlı askerî kıyafeti giymiş Ermenilerin Kürt köylerine saldırdığının kayıtları arşivlerde vardır. Bu Kürtlere devlet tarafından bir baskı yapılıyormuş izlenimi doğurmak ve Kürtlerle Ermenileri birleştirmek adına yapılmıştır. Fakat bunu yapanlar yakalanıp daha sonra Ermeni oldukları da ortaya çıkınca bu sefer de Kürtlerin onlara saldırdığı görülmüştür.” Prof. Dr. Halaçoğlu, Ermeni tezlerinin, bunu destekleyen dış güçlerin tezlerinin çürüdüğüne de dikkat çekiyor ve “Bundan sonra soykırımdan söz etmek abesle iştigaldir” diyor.

Son sözleri de şöyle: “Osmanlı bütçeleri Mart ayından Mart ayına hazırlanırdı. Turgut Özal’a kadar Türkiye Cumhuriyeti’nde de böyle devam etmiştir. Sonra Ocak ayına alınmıştır. Mart ayında hazırlanan bütçede Ermenilerin sevk ve iskânına ilişkin bir karar yoktur. Bunun için bir harcama kalemi konulmamıştır. Bu çok önemlidir çünkü ortada bir plan olmadığını göstermektedir.

Karar Mayıs ayının 27’sinde alınmıştır. Kararın alınmasından sonra da 16 Haziran’a kadar nakil başlatılmamıştır. Karar alındıktan sonra Dâhiliye Nezareti’ne bağlı İskân-ı Aşair ve Muhacirin Müdüriyeti bütçesine 68 milyon kuruş ek ödenek konmuştur. Sıhhiye Nezareti bütçesine 13,5 milyon kuruş eklenmiş. Kafilelerin uğrayacağı vilayetlere nakit paralar gönderilmiş. Fırınlar açılmış. Bu devletin bunu önceden planlamadığı anlamına gelir. Çünkü o sırada henüz Çanakkale Savaşı başlamamıştı.

Zeytun İsyanı başlamış olmakla beraber Van İsyanı çıkmamıştı. Filistin’de savaşacak olan 20 bin askerin Zeytun’a getirilmek zorunda kalması isyancıların vatana ihaneti demektir. Başka bir devlette olsa tümünü yok ederlerdi. Zeytun Ermenileri bile yok edilmemiştir. Onlar da en sonunda Suriye’ye nakledilmiştir. Orada dahi katliam yoktur. Oysa onlar yüzünden Osmanlı ordusu Sina’da İngilizlere mağlup olmuştur Bu noktadan sonra soykırımdan bahsetmek abesle iştigalden başka bir şey değildir.

“Soykırım vardır” diyenlerin ya bu konuyla ilgili bilgileri yoktur ya da ihanet içindedirler. Başka bir seçenek yoktur. Bir ülkede yaşayan insan kendi insanlarını bu kadar ağır bir şekilde suçlarsa bu ne gaflettir ne dalalettir. Ya da kendilerini bu vatandan gösteren ama gerçek kimliği Ermeni olanlardır.”

necdetbuluz@gmail.com

Önceki Yazılar :
 
Hava Vəziyyəti
Məzənnələr
 USD :  1.7
 EUR :  1.8205
 GBP :  2.1193
 TRY :  0.0522
 EUR/USD :  1.0709
YAZARLAR
İbrahim NƏBİOĞLU
100-cü GÜN
Dr. Nazim CEFERSOY
Azərbaycan-Türkiyə münasibətlərinə sabotaj cəhdləri var
Dr. Hatem CABBARLI
Nikol Paşinyanın siyasi-psixoloji portreti və Dağlıq Qarabağ münaqişəsi - TƏHLİL
Dr. Asif KURBAN
Bağımsızlığa Giden Yolda: 20 Ocak
Necdet SİVASLI
Azerbaycan Türkleri’nde "Ahır Çerşenbe" geleneği...
Araz ASLANLI
Şuşa Beyannamesi bölgesel barış ve iş birliğinin teminatı
Arif KESKİN
Sitem Ve Aklın Yolu
Dr. Afgan VELİYEV
Azərbaycan Cümhuriyyəti Parlamentinin ilk qadın əməkdaşı
Selçuk DÜZGÜN
AzerbayCAN’ımızdan Ne İstiyorlar?
Dr.Alesker ALESKERLİ
“Avrupa Parlamentosunun Kararı Ermenistan’ın Keyfini Kaçırdı”
Dr. Sinan OĞAN
Karabağ’da Olası Bir Savaşa Ne Kadar Hazırlıklıyız?
Dr. Cavid VELİYEV
Karabağ Zaferi’nin birinci yılında güney Kafkasya
Dr. Rövşen ŞAHBAZOV
29 Ekim Sabahı Uyanırken…
ən çox oxunanlar bu həftə | bu ay
İstatistik
 
Haberleri referans göstererek yayımlayabilirsiniz.  NewsAze.com Azerbaycanla ilgili dünya genelinde çıkmış haberleri 4 dilden okuyucularıyla paylaşmaktadır.

Partnerler
www.tureml.com      www.haberaze.com     www.turkiyedeneval.com     www.evaxtar.az    www.turaltrade.com

Asersoft