AZ TR RU EN
»Baş səhifəm et »Seçilənlərə əlavə et »Sayta əlavə et »Arxiv
Baş Səhifə Foto Galeriya Video Xəbər Əlaqə
     
SON DƏQİQƏ : Türkiyəli professor: “Minaların yükü Azərbaycanın üzərində qalmamalıdır”     Azərbaycanla Ermənistan arasında sülh sazişi Cənubi Qafqazda inteqrasiyanın inkişafına xidmət edəcək      Ərdəbil vilayətində fəallar kəndlərin orijinal türk adlarının bərpasını tələb edir     Paşinyan Putinlə qapalı görüşün detallarını AÇIQLADI     Şərqi Azərbaycan məhkəməsi uşağına Türkay adı ilə şəxsiyyət vəsiqəsi ala bilməyən ailənin şikayətini təmin edib     Fransadan Bakı-İrəvan danışıqlarına REAKSİYA - Paris nə istəyir...     Türkiyədə yaşayan milli fəal Arəş Məkaridustun qardaşı Sulduz kəşfiyyat idarəsində dindirilib     Şuşa və Ağdamla yanaşı, digər ərazilərə də gedə biləcəyik     Azərbaycanda yeni virus TƏHLÜKƏSİ - "İnsanları təşvişə salırlar"     Urmiyə gölünün su səviyyəsi sürətlə azalır     Azərbaycanın analoji addım atmaq hüququ var     Şuşada keçirilən Qurultayın çox böyük tarixi mənası var     Gürcüstan Prezidenti azərbaycanlı gənclə görüşüb     Tanınmış azərbaycanlı alim ABŞ-da vəfat etdi     Azərbaycan-Qırğızıstan sənədləri imzalanıb     "Milli hərəkatımız İranda siyasi alternativ olma yönündə addım atmalıdır”     Türkiyənin 40 rektoru Azərbaycana gəlir     Ermənistan mina terrorunu dəstəkləyən və həyata keçirən ölkədir      Türk dövlətlərinin nazirləri Şamaxıda görüşəcəklər     Tehranda insan haqları vəkili Məhəmmədrza Fəqihinin məhkəməsi keçirilib    
Son Xəbərlər Hadisə Siyasət İqtisadiyyat Mədəniyyət İdman Qarabağ Diaspora Türk Dünyası Dünya
YAZARLAR Selçuk DÜZGÜN
12
14
16
18
11/11/2015 07:48
İran devleti Türk`e Hakareti, Milli bir politika haline getirmiştir!

İran`ın "TV 2" televizyonunda 6 Kasım 2015 tarihinde yayımlanan çocuk programında bir Türk çocuk dişlerini tuvalet fırçasıyla temizlemesi ve bu sebepten ötürü etrafa kötü koku yayılmasıyla ilgili sahne yer aldı.

İran`da 35 milyon insanın görmezlikten gelen şövenist yapı bu sefer Türk milletini aşağılamak için ahlaksızca, aptalca propagandalarını çocuklar üzerinden gerçekleştirmişti.

Türklerin pis ve ağzı kokan insanlar olarak anlatan bu program aslında ilk kez olan bir şey değildi.

İran devlet politikası sık sık bu aşağılamayı yapmaktadır.

İran’da 2006 yılında da benzer bir olay yaşanmıştı.

Mana Neyestani adındaki karikatür serisinin çizeri, bir hamamböceğini Azeri şivesiyle konuşturduğu için hapis yatmıştı. Devlet gazetesinde yer alan karikatür, sokak protestolarına neden olmuştu. İran yönetiminin şiddetle karşılık verdiği protestolarda 19 kişi ölmüş, çok sayıda kişi de tutuklanmıştı.

Başka bir örnek; Farsçada "Türk-i hâr" (ترک خر: eşek Türk), bir Türk halkı olan Azerbaycanlılara karşı kullanılan aşağılayıcı bir sözdür.

Bu aşağılamayı İran resmi politikası kasti yapmakta ve tepkilerin şiddetine göre de gaz alıp özür dilemektedir.

Nitekim yine öyle oldu!

Yapılan bu hakaretlere boyun eğmeyen İran’daki Azerbaycan Türkleri Tebriz, Urmiye ve Zencan "Türklere karşı ırkçılığı durdurun" sloganıyla sokaklara çok sert bir şekilde dökülünce Polis, eylemcilere göz yaşartıcı gazla müdahale etti. İran Cumhuriyeti Yayın Kurumu  `azınlık` olarak tanımladığı Azerbaycan Türklerine hakaret içeren programdan dolayı özür yayımladı ve programı yayından kaldırdı.

Ve kısaca şunu dediler:“Ulusal birliği güçlendirmek için çabalarımızı ikiye katlayacağız

İran`ın toplam nüfusu 77 milyondur, bunun yaklaşık 35 milyonunu ise Azerbaycan Türkleri teşkil etmektedir.

Bu durumda resmi açıklama yapanların `azınlık` statüsü verdiği bu insanlardan ulusal bütünlük beklemeleri de komiktir.

Program Farsça olmasına rağmen kasten diyalogların bir kısmını Türkçe gerçekleştirilenlerin programının yayında kalkması `ulusal bütünlüğü` isteyenlerin samimiyeti için yeterli değildir.

Bir insanı ırkçılıkla tariflenmek en büyük suç olsa gerek.

Bu yüzden o programı yapanların, yayınlayanların, arkasında olanların tek tek adalet önünde hesap vermesi gerekmektedir.

Amaçları Türkleri, "cahil, görgüsüz, pasaklı ve toplumun en pis işleriyle meşgul olan bir topluluk" gibi bilinçaltına yerleştirmek olan İran`ın resmi anlayışı ne yazık ki bu sefer bu pis niyetlerini çocuklar üzerinden pazarlamışlardır ki bu daha korkun bir olaydır.

Oysa İran`ı 1000 yıla yakın Türk`ler yönetmiştir ve İran`da bugün medeniyet adına ne varsa bu yüzde 90`ı dönemin eserlerine aittir.

Selçuklu, 1071 Malazgirt Zaferi ile Anadolu'muzu fetih etmeden önce buralara İran bölgeleri deniyordu.

Burası sakın Farsistan bölgesi ile karıştırıp, İran`lıların hepsinin Fasr olduğu sonucuna varmayın.

Farsistan  o dönem yalnızca bir eyaletten ibarettir.  1924 yılına kadar yönetim Türk soylu Kaçar'larda olsa da maalesef ortak Rus, Fars, ve İngiliz emperyalist güçleri Türk devletini talan ettiler ve binlerce Türk'ü katlederek menfi asimilasyon (mankurtlaştırma) politikalarına yaptılar.

İşte bu politikaların devamıdır son yaşanan olaylar.

Bu olayları izleyince 1072 yılında, Ömer Hayyam'ın Semerkant'ında başlayan ve 1912'de Atlantik'te bit(mey)en bir serüveninin anlatıldığı ve Amin Maalouf`un kaleme aldığı “SEMERKANT” adlı romandan bir bölüm aklıma geldi.

Selçuklu devleti batıya her sefer yaptığında doğuda İran boş durmaz ve bölgesel karışıklık gösterirdi.

Bu karışıklığın önlenmesi için "Doğu ve Batı Kralı Sultan" unvanını almıştı Selçuklu sultanı Tuğrul bey Yetmiş yaşında olduğu halde Halifenin öz kızı ile evlenmek istemiştir.  

Bunu istemesindeki amacı akrabalık bağı oluşturarak bu saldırıları önlemek.

Tuğrul Bey, Halifeden kızı Seyyide`yi istemesine halife şaşırmış ve şöyle demiştir: ”Şu Türk, yurdundan yeni fırlamış! Daha düne kadar ataları, bilmem hangi puta tapan ve bayraklarına domuz resmi koyduranlardan gelme şu Türk! Bir halifenin, soyluların soylusu bir adamın kızını nasıl ister?”

Bu siteme sürecinin hikâyesi romanda uzundur.

Ama olumsuz cevabı alınca Tuğrul Bey Abbasi Halifesi`ne aynen şu cevabı vermiştir: "Şu Abbasiler tuhaf herifler! Ataları, dünyanın yarısını fethettiler, en bereketli kentleri kurdular. Bir de bugünkü hallerine bak! Ellerinden imparatorluklarını alıyorum. Razı geliyorlar. Başkentlerini alıyorum. Mutluluk duyup beni hediyelere boğuyorlar.

Halife de bana "Tanrının bana verdiği bütün ülkeleri sana veriyorum, bana emanet ettiği bütün Müslümanları sana teslim ediyorum" diyor. Sarayını, kendini, haremini korumam için yalvarıyor. Ama iş kızını istemeye geldiğinde, isyan edip, onurunu korumak istediğini söylüyor. Uğruna savaşmak istediği tek yer, bir bakirenin kıçı mı? Git söyle, bu kızı alacağım. O İmparatorluğu ve Bağdat'ı aldığım gibi".

Sonuç;

Hakaret acizlerin, korkakların, haksızların sığındığı limandır.

Bu limana demir atanların iman tahtası ise cehaletle doludur.

Bu durum yalnız bireyler için değil, toplumlar içinde geçerlidir.

Tarih şahittir ki, bizler köklü bir medeniyetin çocuklarıyız.

Bir bakirenin kıçı uğruna savaşanların bizim medeniyetimize dil uzatma hakkı yoktur.

İran devleti Türk`e hakareti milli bir politika yapmıştır ve zaman zaman oradaki insanların reflekslerini test etmek için ortaya bu tür saçmalıklar atmaktadır.

Ama unutmamak gerekir ki, içlerinde ki pis niyetleri diline vuranlardan tarih elbet hesap soracaktır.

Kıçı kırık bakire uğrunu savaşanlar zamanı gelince bu hesaplaşmayla yüzleşeceklerdir…

Hesaplaşmadan, helalleşme asla olmayacaktır…vesselam

Önceki Yazılar :
 
Hava Vəziyyəti
Məzənnələr
 USD :  1.7
 EUR :  1.8131
 GBP :  2.1057
 TRY :  0.0523
 EUR/USD :  1.0665
YAZARLAR
İbrahim NƏBİOĞLU
100-cü GÜN
Dr. Nazim CEFERSOY
Azərbaycan-Türkiyə münasibətlərinə sabotaj cəhdləri var
Dr. Hatem CABBARLI
Nikol Paşinyanın siyasi-psixoloji portreti və Dağlıq Qarabağ münaqişəsi - TƏHLİL
Dr. Asif KURBAN
Bağımsızlığa Giden Yolda: 20 Ocak
Necdet SİVASLI
Azerbaycan Türkleri’nde "Ahır Çerşenbe" geleneği...
Araz ASLANLI
Şuşa Beyannamesi bölgesel barış ve iş birliğinin teminatı
Arif KESKİN
Sitem Ve Aklın Yolu
Dr. Afgan VELİYEV
Azərbaycan Cümhuriyyəti Parlamentinin ilk qadın əməkdaşı
Selçuk DÜZGÜN
AzerbayCAN’ımızdan Ne İstiyorlar?
Dr.Alesker ALESKERLİ
“Avrupa Parlamentosunun Kararı Ermenistan’ın Keyfini Kaçırdı”
Dr. Sinan OĞAN
Karabağ’da Olası Bir Savaşa Ne Kadar Hazırlıklıyız?
Dr. Cavid VELİYEV
Karabağ Zaferi’nin birinci yılında güney Kafkasya
Dr. Rövşen ŞAHBAZOV
29 Ekim Sabahı Uyanırken…
ən çox oxunanlar bu həftə | bu ay
İstatistik
 
Haberleri referans göstererek yayımlayabilirsiniz.  NewsAze.com Azerbaycanla ilgili dünya genelinde çıkmış haberleri 4 dilden okuyucularıyla paylaşmaktadır.

Partnerler
www.tureml.com      www.haberaze.com     www.turkiyedeneval.com     www.evaxtar.az    www.turaltrade.com

Asersoft