AZ TR RU EN
»Giriş Sayfam Yap »Favorilere Ekle »Sitene Ekle »Arşiv
ANASAYFA FOTO GALERİ VİDEO HABER İLETİŞİM
     
SON DAKİKA : Türk Devletleri Teşkilatı Üyeleri Anayasa Yargısı Konferansı kuruldu     Azerbaycan’ın siber güvenlik adımına yerli teknoloji üreticisinden destek     Güneş sistemini tartışan öğrenciler Azerbaycan yolcusu     Washington’da buluşan Türklerden şehit diplomatlara anma, Ermeni iddialarına tepki     Azerbaycan, Türkiye’nin ’Koruyucu Aile Sistemi’ tecrübesinden istifade edecek     Şuşa’daki Zafer Kurultayı’nda ’güç birliğine’ vurgu yapıldı     Azerbaycan, Ukrayna’ya insani yardım gönderdi     Azerbaycan’dan Pençe-Kilit Operasyonu’nda şehit olan asker için taziye mesajı     Rusya Devlet Başkanı Putin, Ermenistan Başbakanı Paşinyan ile görüştü     Aliyev: Ermenistan, Nahçıvan’a yapılacak yolların koordinatlarını vermedi     Dünya turuna çıkan Türk "mim" sanatçısı Kılıç, ilk durağı Bakü’de     Azerbaycan’a girişlerde Kovid-19 PCR testi sunma zorunluluğu kaldırıldı     BMC, Azerbaycan’a 170 otobüs daha ihraç etti     Bakan Çavuşoğlu, Azerbaycanlı ve Türkmenistanlı mevkidaşlarıyla telefonda görüştü     Aliyev, Ermenistan’ın ilişkilerin normalleşmesi için sundukları teklifi kabul ettiğini bildirdi     TÜRKSOY Genel Sekreterlik görevini Sultan Raev devraldı     AB: Ermenistan ve Azerbaycan’la barış için somut süreç başlatmaya karar verdik     Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile telefonda görüştü     Azerbaycan: Brüksel’de Ermenistan’la barış için önemli adım atıldı     Azerbaycan Kültür Bakanı Kerimov, Şuşa’nın ’Türk Dünyası Kültür Başkenti’ ilan edilmesini değerlendirdi    
Güncel Haberler Politika Ekonomi Kültürel Spor Karabağ Diaspora Türk Dünyası Dünya
» Güney Kafkasya’da yeni kriz
27/06/2019 Yazdır

Gürcistan’da 20 Haziran 2019 günü 26. Parlamentolar Arası Ortodoks Meclisi Genel Kurulu toplantısı düzenlendi. Toplantıya Parlamentolar Arası Ortodoks Meclisi Başkanı, Rus milletvekili Sergey Gavrilov başkanlığındaki Rus heyeti de katıldı. Toplantıyı açan Gavrilov’un parlamento başkanı koltuğuna oturması ve parlamentoya Rusça hitap etmesi, Gürcü muhalifler tarafından öfkeyle karşılandı. Bu noktadan sonra, başlayan toplumsal protesto gösterileri kısa sürede kontrolü zor bir hale dönüştü.

Binlerce kişi parlamento binasının etrafında toplanıp Putin aleyhine sloganlar atmaya başladı. Ardından parlamento binası eylemciler tarafından ele geçirildi. Yoğun protestolar akşam saatlerinde de artarak devam etti. Göstericilerin dört temel beklentisi vardı: Rus heyetin derhal ülkeyi terk etmesi, Parlamento Başkanı Irakli Kobakhidze’nin istifa etmesi, İçişleri Bakanı Georgiy Gahariya’nın görevini bırakması ve parlamento seçim sisteminin değişmesi.

Olaylı toplantıdan sonraki gün Rus heyet ülkeyi apar topar terk etti. Bunun akabinde Parlamento Başkanı Irakli Kobakhidze’nin istifası geldi; ancak bu istifa protestocuların öfkesini dindirmeye yetmedi. Olayların kontrol altına alınamamasından dolayı, göstericilerin bir diğer talebi olan parlamento seçim sistemindeki değişiklik, iktidar partisi başkanı Bizina İvanişvili tarafından mecburen kabul edildi. Bu değişiklikle birlikte, 2020’deki genel seçimler çoğunluk sistemi yerine nispi temsil sistemine göre yapılacak.

Bütün bu gelişmeler, Rusya cephesinde de endişeyle karşılandı. İlk olarak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Gürcistan’da bulunan Rus vatandaşlarının güvenliğini sağlamak için bir kararname imzaladı. Buna göre, 8 Temmuz 2019’dan itibaren Rus havayolu şirketlerinin Rusya topraklarından Gürcistan topraklarına (ticari uçuşlar dahil) hava yolu taşımacılığıyla ulaşımı geçici olarak yasaklandı. Ayrıca Rus tur operatörlerinin Gürcistan’a tur satışları da bu süreçte ertelendi.

Son olarak, Tiflis’te Russiya 24 adlı televizyon kanalının muhabirlerine yapılan saldırı, Rus otoritelerini daha da kızdırdı. Bu olaydan sonra Rusya Dışişleri Bakanlığı ve Rusya’nın Tiflis Büyükelçiliği Gürcistan makamlarından hem Rus gazeteciler hem de tüm Rusya vatandaşları için koşulsuz güvenlik sağlamalarını istedi.

Rusya’nın bu protestolara karşı devreye sokacağı sert yaptırımlar şüphesiz Gürcistan ekonomisine ciddi zararlar verecektir. Nitekim 150 bine yakın Rus bu gelişmeler sonrasında satın aldıkları turları iptal etmek zorunda kalacak ve bu durumda havayolu şirketleri yaklaşık 48 milyon dolar değerinde maddi zarara uğrayacak.

Ayrıca Gürcü halkı, iki tarafta ailesi olan ve iki ülke arasında ticaret yapan vatandaşların uğrayabileceği maddi ve manevi zararlardan da endişe duyuyor. Eğer bu yaptırımlar Gürcistan’ın ihracatını da hedef alırsa, yaklaşık 1 milyar dolarlık bir zarara neden olacağı ve yüzbinlerce insanı olumsuz şekilde etkileyeceği tahmin ediliyor.

Her ne kadar bir grup muhalifin protestosu olarak başlamış bir eylem olarak görünse de, gerek çıkışı gerekse geldiği noktadan ötürü, süregelen bu protestolar, temelinde daha farklı dinamikler barındırıyor. Ülkedeki etnik ayrılıkçı çatışmalara, Rusya’nın bu çatışmalara (Güney Osetya ve Abhazya) verdiği desteğe baktığımızda, aslında arka plandaki dinamikleri rahatlıkla görebiliyoruz. İlk olarak, 2003 yılında Gürcistan’da gerçekleştirilen “Gül Devrimi”nden sonra Mihail Saakaşvili iktidara geldi. Saakaşvili AB ve NATO üyeliğini Gürcistan’ın asli politikaları olarak belirlemişti. Bu politikalara karşılık Rusya Güney Osetya ve Abhazya’daki ayrılıkçı çatışmalara verdiği desteği arttırdı ve Güney Osetya’da gerçekleştirilen bağımsızlık referandumunu 2008 yılında tanıdı. Saakaşvili’nin otoritesi yok sayıldı.

2008 yılında Tiflis, Rusya’nın politikalarına karşı NATO ile temaslarını arttırdı ve aynı yıl Gürcistan’ın NATO üyeliği gündeme geldi. Bu ihtimal Moskova cephesinde büyük bir endişeyle karşılandı. NATO ve Ukrayna’dan alınan destekle savaş hazırlıklarına hız kazandıran Tiflis hükümeti en sonunda Güney Osetya’ya operasyon başlattı. Bu vesileyle Güney Osetya’ya giren Rusya Gürcistan ordusuyla savaştı. Saakaşvili savaşı tek başına sürdüremeyeceğini fark ettiğinde ateşkes imzaladı ve iki bölgenin statü sorunu çözüme bağlanamadı. Rusya her iki bölgenin de bağımsızlığını tanırken, bu alanların statüsü halen muğlaklığını koruyor.

Rusya bu çatışmalara verdiği destek ve girdiği savaş sayesinde hem Gürcistan’ın AB ve NATO üyeliklerini engellemiş hem de Kafkasya’da iki tampon bölge teşkil etmiş oldu. Şu anda süregelen protestoların temelinde 2008 yılında yaşanan bu kriz yatıyor. Gürcü halkı Rusya ile girilen bu savaşın, iki bölgenin muğlak statüsünün hâlâ sürmesinin ve Moskova’nın doğrudan ülkelerine müdahale etmesinin öfkesini o yıllardan beri içinde tutuyor. Kendi meclislerinde Rus heyet tarafından aşağılandıkları düşüncesi, bu sebeple bu kadar büyük protestolara sebep olabiliyor.

Sürmekte olan bu protestolar da iki farklı perspektiften gerekçelendirilebilir: İlk olarak, Rusya açısından baktığımızda, bu protestoların Rusya ile Gürcistan arasındaki normalleşmeyi hedef aldığını söyleyebiliriz. Nitekim Rus analistlerin yaptıkları açıklamalar da olayı bu pencereden izlediklerini gösteriyor. Fakat 2008 yılından bu yana kopan diplomatik ilişkileri incelediğimizde, kayda değer bir normalleşmenin yaşanmadığını da görmekteyiz.

İkinci olarak, Gürcistan’ın ilk kadın cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili’nin (Saakaşvili’nin Gül Devrimi sonrası politikalarıyla fazlasıyla örtüşen) NATO ve AB eksenli politikalarının bir sonucu olarak, Rusya’nın Gürcistan’daki yeni iktidarı tehdit addetmesi olarak da okuyabiliriz. Zurabişvili yemin ettiği günden itibaren birçok kez NATO ile üst düzey görüşmelerde bulunmuş, göreve gelmesinin ardından ilk temaslarını Brüksel’de NATO ve AB’nin üst düzey temsilcileriyle gerçekleştirmişti. Ayrıca geçtiğimiz aylarda NATO-Gürcistan ortak askeri tatbikatlarının düzenleneceğini ve NATO genel sekreterinin Tiflis’i ziyaret edeceğini bildirmişti. Tüm bu NATO ve AB eksenli politikalar, 2008 yılında Rusya-Gürcistan savaşında olduğu gibi, en nihayetinde içinde bulunduğumuz olayların da temelini teşkil etmiş olabilir. Bu bağlamda incelediğimizde, ikinci ihtimalin daha baskın olduğu söylenebilir.

Olayların ardından sosyal medyada gazeteciler tarafından yürütülen, Gürcistan’ı güvenliksiz, halkını da tehlikeli gösterme odaklı Gürcü karşıtı propaganda, Rus halkında da nefret söylemi olarak karşılık buluyor. 2008 yılından bu yana oluşturulmaya çalışılan “güvenliksiz ve istikrarsız Gürcistan” görüntüsü bu şekilde daha da körükleniyor.

Türkiye Gürcistan’ın toprak bütünlüğünü her zaman desteklemiştir ve desteklemeye de devam etmektedir; ülkedeki ayrılıkçı çatışmaların (Gürcistan’ın egemenliği ve toprak bütünlüğü ilkeleri çerçevesinde) barışçı yollarla çözümünü arzu etmekte ve bu yöndeki çabalara destek vermektedir. Gürcistan Türkiye açısından stratejik öneme sahip bölge ülkelerinden biridir. Türkiye ile Gürcistan arasındaki en önemli işbirliği alanlarından biri de enerjidir.

Gürcistan Orta Asya ve Hazar enerji kaynaklarının Türkiye ve Batı pazarlarına taşınması bağlamında stratejik bir konuma sahiptir. Ayrıca Türkiye’nin Azerbaycan, Rusya ve Orta Asya cumhuriyetlerine ulaşımı bakımından da transit ülke konumundadır. Türk yatırım şirketleri Gürcistan’da büyük ölçekli projeler sürdürmektedirler. Dolayısıyla Türkiye bu olayları iyi okumalı, gerekirse arabuluculuk rolü üstelenerek olayın büyümeden çözülmesini desteklemelidir.

Özetle, devam etmekte olan bu süreç kesinlikle basite indirgenmemelidir. Bu protestolar yalnızca halkın onuru zedelendiği için ortaya çıkan tepkiler değildir. Bu olayların temelinde Rusya’nın Gürcistan’ın Batı ile entegrasyonunu tehdit olarak görmesi ve 2008 yılından bugüne gerginliğini koruyan ikili ilişkiler yatmaktadır. Başlayan bu protestolar, bölgenin istikrarı ve güvenliği için tehlike arz etmektedir. Gürcistan-Rusya ilişkilerinin normalleşmesi, hatta ve hatta stratejik düzeye çıkması, gerek Gürcistan’ın gerekse bölgenin kaderi için çok önemlidir.

Gürcistan’ın bir taraftan Rusya ile ilişkilerini geliştirmesi, diğer taraftan ise NATO ve AB kurumları ile bütünleşme sürecini sürdürmesi gerekmektedir. En nihayetinde, Gürcistan’ın Rusya ve NATO arasında bir denge bulması, Gürcü halkının güvenliği için atılacak en önemli adımların başında gelmektedir./aa/

Mehmet Çağatay Güler

SETA Dış Politika Direktörlüğü’nde araştırma asistanı

 
Hava Durumu
Kurlar
 USD :  1.7
 EUR :  1.8131
 GBP :  2.1057
 TRY :  0.0523
 EUR/USD :  1.0665
YAZARLAR
İbrahim NƏBİOĞLU
100-cü GÜN
Dr. Nazim CEFERSOY
Azərbaycan-Türkiyə münasibətlərinə sabotaj cəhdləri var
Dr. Hatem CABBARLI
Nikol Paşinyanın siyasi-psixoloji portreti və Dağlıq Qarabağ münaqişəsi - TƏHLİL
Dr. Asif KURBAN
Bağımsızlığa Giden Yolda: 20 Ocak
Necdet SİVASLI
Azerbaycan Türkleri’nde "Ahır Çerşenbe" geleneği...
Araz ASLANLI
Şuşa Beyannamesi bölgesel barış ve iş birliğinin teminatı
Arif KESKİN
Sitem Ve Aklın Yolu
Dr. Afgan VELİYEV
Azərbaycan Cümhuriyyəti Parlamentinin ilk qadın əməkdaşı
Selçuk DÜZGÜN
AzerbayCAN’ımızdan Ne İstiyorlar?
Dr.Alesker ALESKERLİ
“Avrupa Parlamentosunun Kararı Ermenistan’ın Keyfini Kaçırdı”
Dr. Sinan OĞAN
Karabağ’da Olası Bir Savaşa Ne Kadar Hazırlıklıyız?
Dr. Cavid VELİYEV
Karabağ Zaferi’nin birinci yılında güney Kafkasya
Dr. Rövşen ŞAHBAZOV
29 Ekim Sabahı Uyanırken…
ÇOK OKUNANLAR bu hafta | bu ay
İstatistik
 
Haberleri referans göstererek yayımlayabilirsiniz.  NewsAze.com Azerbaycanla ilgili dünya genelinde çıkmış haberleri 4 dilden okuyucularıyla paylaşmaktadır.

Partnerler
www.tureml.com      www.haberaze.com     www.turkiyedeneval.com     www.evaxtar.az    www.turaltrade.com

Asersoft