Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 17 Şubat’ta Ankara’da 29 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısı sebebiyle Azerbaycan ziyaretini ertelemişti.
Erdoğan’ın ertelenen Bakü ziyaretini 15 Mart’ta gerçekleştirmesi planlanmıştı.
Ancak önceki gün Ankara’da yaşanan terör saldırısının yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bakü ziyareti öncesine denk gelmesi dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakü ziyaretini iptal etmeyi planlıyordu.
Fakat bir kardeş el herzamanki gibi elini uzattı ve bu kaosa dur dedi.
Bu el elbette Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in eliydi.
Türkiye-Azerbaycan ilişkilerini ve toplumsal kucaklaşmasını iyi bilen ben ve benim gibiler için elbette olması gerek bir durumdu bu ve Ailyev bu gerçeğin asaletini bir kez da ve bizzat gösterdi.
Bu ziyarete şaşıranlara, bu ziyaretin manasını anlamayanlara birkaç hatırlatma yapmak isyerim;
-Osmanlı Devleti parçalnırken, yok olurken Doğu cephesinden Türklere karşı kurşun sıkmayıp, Rusya`ya isyan edenler Azerbaycan Türkleridir...
-Çanakkale muharebelerinden bizlere maddi ve manevi yardım yapan savaşta üçbine yakın şehit bırakanlar Azerbaycan Türkleridir....
-Kurtuluş savaşında kadınlarının kolundaki bilezikleri gönderdiği, erkeklerinin bizzat gelerek savaştığı Azerbaycan Türkleridir...
-Yine kurtuluş savaşı döneminde devlet adamlarının “Gardaşın gardaşa borcu olmaz” dediği ülke Azerbaycan`dır...
-SSCB döneminde “Çırpınırdın Karadeniz” diyerek Türkiyeye hasret türküleri yakan, kavuşma gününe özlem duyanlar Azerbaycan Türkleridir...
-SSCB dağılıp yeni dünya düzeni kurulunca düyaya ben bu yolda Türkiye ile yürüyeceğim diyen devletin kurcusunun bizzat ağzından “ Bir Millet, iki Devlet” anlayışının yönetimin her kademesine yerleşmesini sağlayan Azerbaycan Devletidir...
-“Zenginlik kaynaklarımı, ekonomik çıkarlarımı, dünya siyasetimi Türkiye ile yapacağım” diyerek TANAP projesine kadar uzanan, Türkiye`ye 20 milyar dolarık yatırımı SOCAR arcılığı ile yapan Azerbaycan Devletidir...
Türkiye`nin ihracatta bir numara olduğu, ülkeyi geziyorken adeta Türkiye`nin herhangi bir ilinde geziyormuş gibi kendinizi rahat hissettiğini yegane ülke Azerbaycan`dır...
Türkiyede terör, doğal afet gibi olaylar ilk olarak duygusal tepkisini ortaya koyan Azerbaycan devleti ve milletidir...
Türkiye`nin spor karşılaşmalarında sokaklara kendi milli galibiyeti gibi çıkıp haykıranlar Azerbaycan Türkleridir....
Kafkas İslam Ordularının şehitlerinin mezarlarını 80 yıl boyunca SSCB devletinden korumak için evlerinin, bahçalerinin bir yerlerinde gizlice saklayanlar Azerbaycan Türkleridir...
Bu tür örnekleri okadar çoğatmamız mümkündür ki, ne cümle kurarsak kuralım Azerbaycan-Türkiye ilişkilerini anlatmaya yetmez.
Kaldı ki, bu ilişkilerin uluslararası ilişkiler litaretüründe dahi yeri yokdur.
Bu ilişkilerin kısaca tanımına CAN kardeşliği denebilir.
Bu kardeşliğin temeli ise toplumların bir birine olan muhabetidir.
Ülkeyi kim yönetirse yönetsin, toplumsal gerçekler üzerinden bu kardeşliğe zeval getirecek her hangi bir girişimde bulunamaz.
Bulunsa bile toplum bu konuda çok sert tepkisini dile getitir.
Buna en güzel örnek; Ermenistan`la yapılan Zürih protokelerinin toplumsal tepkilerle hayata geçirilememesidir.
Son olarak şu noktanın altını en güzel hislerimle kalın olarak çizmek isterim;
Toplumsal dayanışmanın dışında devlet adamı olarak İlham Aliyev bu konuda çok samimi ve cesurdur.
Bu samimiyetini Prag`ta düzenlenen ve Türkiyenin olmadığı bir toplantıda , ermanistan cumurbaşkanı Sarkisyan tarafından Türkiye`ye yapılan bir sataşmaya verdiği şu cevaptır; “Türkiye Burada yok ama ben varım, ne diyeceksen bana de” diyerek adeta Türkiye`nin namusu bizimde namusumuzdur, kederi bizimde kederimizdir mesajı vermesidir.
Bu samimiyet elbette cesaretle birleşecek ve terör olayları ile sıkışan Türkiye`ye onun seferini gerçekleştirecektir.
İlham ALİYEV bu seferle dünya'ya çok net şu mesajı vermiştir, “yaralı gardaşıma merhem olmaya geldim, de buyurun gelin üstümüze”
...Vesselam
VE DUA: Olacak olacak vallahi Türk Birliği gerçek olacak.